
Pendik escort ara sokaklarından birinde, gece yarısını geçmişti. Hava serindi, ama sokakta yürüyen Melek için bu artık sıradan bir histi. Üzerindeki mont yetersizdi ama hayatta kalmak için alışmıştı soğuğa da, yokluğa da.
Melek 22 yaşındaydı. Hayat ona genç yaşında ağır yükler yüklemişti. Adana’da doğmuş, çocukluğu yoksullukla geçmişti. Annesi genç yaşta vefat etmiş, babası ise alkol ve borç batağına saplanmıştı. Melek, 16 yaşındayken evden kaçtı. Kısa süren birkaç şehir arayışından sonra yolu İstanbul’a, Pendik cimcif escort düştü. Büyük umutlarla geldiği şehirde ise karşılaştığı ilk gerçek: yalnızlıktı.
İlk günler aç kaldı. Sahilde banklarda uyudu, sonra terkedilmiş bir apartmanda barınmaya başladı. Sokakta tanıştığı bir kadın ona para milf kazanmanın kolay ama ağır bir yolunu gösterdi: bedenini satmak. Melek önce kabullenemedi. Ama zamanla açlık, çaresizlik ve kalacak bir yerin olmaması, onu bu yola itti. Artık geceleri çalışıyor, sabahları kayboluyordu. Pendik’in sokak lambaları altında, görünmeyen biri olmuştu.
Bir gün, müşteri sandığı bir adam ona sert sözler söyleyip hakaret etti. O an anladı ki, kimsenin onun neden burada olduğunu merak ettiği yoktu. İnsanlar yalnızca görmek istediklerini görüyor, yargılamak istediklerini yargılıyordu.
O gece ağlayarak yürürken, Pendik Belediyesi’nin sosyal destek merkezinin duvar ilanını gördü: “Yalnız değilsiniz. Kadın Dayanışma Merkezi.” İlk başta önemsemedi. Ama birkaç gün sonra kapısını çaldı.
Merkezde onu yargılamadan dinleyen bir psikologla tanıştı. Ardından kuaförlük seks kursuna başladı. Her gün öğrendiği yeni şeyler ona kendini biraz daha “insan” gibi hissettiriyordu. Aylar geçtikçe bir iş buldu. Dürüst, küçük ama güvenli bir salonda çalışmaya başladı. Geceleri artık sokakta değildi. Kirasını ödeyebiliyor, karnını doyurabiliyordu. En önemlisi de aynaya bakınca tiksinmiyor, umut görüyordu.
Bir yanıt yazın